Kutub Osman Efendi aynı zamanda Atpazarî Osman Fazlı olarak da bilinmektedir. 17. yüzyılın en önemli İslam alimleri arasında yer almaktadır. Özellikle yaşadığı sürgünler ve eserleri ile bilinmektedir.
Kutub Osman Efendi’nin Hayatı
Kutub Osman Efendi hayatı hakkında alınan bilgilere göre 1632 yılında (hicri takvime göre 1041) Bulgaristan’ın Şumnu şehrinde dünyaya geldi. İlk eğitimini babası Fethullah Efendi’den almıştır. Babasının ölümünden sonra Saçlı İbrahim Efendi’den eğitim almaya başlamıştır. Hocasının kendisi ile kızını evlendirmeyi düşündüğünü anlayınca Üsküdar’daki Celvetiyye tekkesine gitti. Bu tekkede Kutub Osman Efendi’ye kendisine Zâkirzâde Şeyh Abdullah’ın daha faydalı olacağını söylerler bu yüzden Zeyrek Camii’ne yakın olan tekkeye gider. Celvetiyye tarikatına bağlı bir alim olarak hayatına devam etmiştir.
Kutub Osman Efendi İstanbul’dan Edirne’nin Aydos köyüne gönderildi. Bir süre burada kaldı ve şeyhinin ölümünden sonra 1657 yılında Bulgaristan’ın Filibe şehrine gitti. Burada çok ilgi görünce onun hakkında şikayet edenler olmaya başlıyor ve bu yüzden Filibe’den göç etmek zorunda kalıyor. Daha önceden tanışmış olduğu Şeyhülislam Esîrî Mehmed Efendi ile durumunu konuştuktan sonra Filibe’ye geri dönmüştür. Bununla beraber gördüğü bir rüyadan sonra İstanbul’a geri dönmüş ve Atpazarı’nde bir tekke kurmuştur. Fatih’in Atpazarı semtinde oturduğu için Atpazarî Osman Fazlı olarak anılmaya başladı. Atpazarî Osman Fazlı hayatı Vefa Camii ile Süleymaniye Camii’nde vaaz verme ile devam etmiştir.
1683 Avusturya seferinin Osmanlı için hayırlı olmadığını ve barış gerektiğini düşünüyordu. Bu fikrini görüştüğü IV. Mehmed’e iletmiştir. Padişah bu duruma bir şey dememişken sadrazamı Kara Kethüdâ İbrâhim Paşa sinirlenmiş ve Kutub Osman Efendi’yi Şumnu’ya sürgüne yollamıştır. Yeni sadrazam Bosnevî Süleyman geldiği zaman onu Edirne’ye geri çağırmış ve IV. Mehmed ile Kutub Osman Efendi İstanbul’a dönmüştür. 1689’da Belgrad seferine çağrılmıştır ve sefer sırasında Sadrazam Tekirdağlı Bekri Mustafa ondan Sofya’ya dönmesini istemiş. Sefer sonucu kötü olunca Sofya’dan İstanbul’a dönmüştü. Daha sonra devlet büyükleriyle iletişimini kesen Kutub Osman Efendi Mağusa’ya (Gazimuğsa – Kıbrıs) sürgüne gönderildi. 11 Eylül 1691 yılında (hicri takvime göre 17 Zilhicce 1102) Kıbrıs’ta vefat etmiştir. Türbesi orada bulunmaktadır ve sonra yanına Kutub Osman Efendi tekkesi yapılmıştır. Kıbrıs’ın kutup yıldızı olarak tanınmıştır. Bu yüzden Kutub ismini almıştır.
Kutub Osman Efendi Eserleri
Kutub Osman Efendi eserleri arasından günümüze ulaşanlar vardır. Bunlarda bazıları:
- elLaihatül berkıyyat fi keşfiil hucüb vel estar an vücühi esrarı bazil ehadis veayat: Bu eserde ayetler tasavvuf yönünden ele alınmıştır.
- Misbaahul kalb: Ünlü alim Sadreddin Konevî’nin eserinin şerhidir.
- Miratü esraril ʿirfan: İbnül Arabî’nin eserinin şerhidir.
- Tecelliyaatı Berkıyye
- Fethül bab: Bilinen bir eser olan Risaletül Adudiyye’nin şerhidir.
- Hediyyetül mütehayyirin: Kimyadan bahsedilen eserdir.
- Gayetül müntehab: İksir ile ilgili eserdir.
- Haşiye ala Muhtaṣaril Meani
- Haşiyei Mutavvel
- Tulüuş şems vel işrak
- Mekübat
- Risalei Rahmaniyye fi beyani kelimetil insaniyye
Yukarıda belirtilen eserlerin bir kısmı Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.