Malik Bin Enes Kimdir? Eserleri ve Hayatı

Malik bin Enes, Ehlisünnet temelinde dört hak mezheplerden birisi olan Maliki mezhebinin imam-ı ve en büyük temsilcilerinden olarak gösterilmektedir. Künyesi Ebi Abdullah ‘a dayanan alim, 95 (m.711) senesinde Medine ‘de doğdu ve hayatına İslami bilimler alimi olarak   devam etti. İlim öğrenmenin  önemine de  her geçen  gün  daha çok   dikkat çeken  alim ,her adımda  yeni  ve farklı bir  şekilde   ilim  sürecine  fayda sağladı.  Beni Esbah kabilesine mensup olurken, eshab-i kiram felsefesinin  en büyük  temsilcilerinden  olmayı  bildi.  Çünkü âlim gezgin tavrı ile İslam’ı bulunduğu alanın daha geniş coğrafyasına taşıdı.

Hadis bilgisinin yanı sıra hafızlık donanımı ile çağdaşlarının yanı sıra kendinsen sonra gelen İslami tefsir ilimlerinin en büyük alimlerinden  olarak adeta iz bıraktı. Dedesi Malik başta olmak üzere babası Enes, amcası Suheyl hadis rivayeti yapan usta İslam âlim kabilelerinin başında geliyordu.  Cafer-o Sadık gibi dönemin en büyük alimlerinden  fıkıh  ilmi rücu  eden  veli, hayatının  her  köşesinde  ilmi yeniden   yorumladı  ve öğrenme  sürecine   aktif ve verimli   pek  çok  özellik kazandırdı.  Ezbere okuduğu Kuran-i Kerimin yanı sıra âlim ibadetlere verdiği önemle de takva derecesini kanıtlamış ender âlimlerdendir.

Malik Bin Enes İslami İlim Düşüncesi ve Eserlerindeki Tasavvufi İçerik Anlayışı 

Veli sıfatıyla Malik Bin Enes, abdestsiz olarak hiç bir hadis-i rivayet etmez  Peygamber  sünnetine  Allah kelamına  güler yüzlü   halleri ile her  fırsatta    önem verir, ulvi  güzelliklerine  de son  hız  devam  eden  bir veliydi.  Âlim Kendisinden övgü ile bahsedenlerden hoşlanmaz, güzel ahlâk sahibi,   tevazu sahibi naif ve imanlı kimselerle arkadaşlık yapmayı severdi. Kibir gibi kötülüklerin anası olan her konudan uzaklaşmayı kendisine hayat prensibi haline getirirken âlim her devirde peygamber sancağı altında olmayı rehber edindi.   Her isteyen zatın mescit gibi İslami çehrenin yoğun bir şekilde yaşatıldığı mecralarda fetva veremeyeceği, hadis  -i şerif rivayet edemeyeceği gerçeği ile âlim,  alanında ne kadar usta bir âlim olduğunu kanıtladı.  Hz. Ömer, Hz.Osman,Hz.Abdurrahman  bin avf gibi  alimler  onun ,Peygamber efendimizi gördüğünü ve  Hz Muhammed’in  bir yüzüne mazhar  olduğunu  söylemişlerdir.

Peygamberinizin bulunduğu mescitte oturur,  Hz. Ömer  ‘in oturduğu yerde oturur, Abdullah bin Mesut’un oturduğu evde oturur hayatının her köşesinde feyz aldığı İslâm âlimlerinden destek alırdı. Amir bin Abdullah Ibni  Zübeyr bin Avvam Nuaym  bin Abdullah, Zeyd bin eslem Nafi, mevla  ibni  ömer, seleme  bin dinar, kadı  şürek  gibi daha pek   çok  alimden hadis  rivayet ederek  hadis  ilminden olabildiğince  faydalı  bilinçli ve  kapasitesi   geniş  b8r  alim  olarak  tanındı.  Muvatta, Kütüb-_i Sitte adındaki hadis kitaplarında İslami bilgisi ve tefsir ilmini kanıtlama fırsatı yakaladı. Emevi devleti dönemimin  parlak  ve çöküş   dönemlerini, Abbasi devleti döneminde  parlak devir  geçiren  alim, hadis-i şerif  rivayet  etmektedir.  Kitab -üs Sünen, Risale fil fetva gibi eserleri ile âlim hadis ve fıkıh ilmine büyük ölçüde yeni soluk getirmiştir. Faydalı olduğu kadar ulvi nitelikte olan Malik bin Enes; ,her safhada İslam nurunu, ibadet hacmini, güzel ahlak bilincini her devirde, topluma aşılamayı temel ilke edinmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir