Meşref-zâde Mehmed Ârif Efendi, Osmanlı’da şeyhülislam vazifesi yapmış, alim bir kişi olup H. 1206 (M. 1791) tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Dedesi Meşreb Ali Efendi, babası medrese hocası Sâtır-zâde Emin’dir. İsminin başında yer alan Meşrep-Zâde’yi dedesinin adına nispeten almış, 64 yaşında vefat etmiş ve Edirnekapı’da bulunan Mustafa Paşa Medresesinin avlusuna defin edilmiştir.
İlmi eğitimine Abdullah Efendi ve Emin Efendi’den almış, ilmi konularda yüksek mevkilere ererek Şeyhülislâm Zeynel Abidin’in başında olduğu heyet karşısında sınava tabi tutulmuş ve neticesinde H. 1232 (M.1816) yılında hoca olarak tayin edilmiştir. Aynı yıl ilmiye devlet adamı olan Mehmed Sıdkı Efendinin oğlu şeyhülislam Sıddîkî-zade Ahmed Reşîd Efendi’nin damadı olmuştur. 4 sene sonra Terekât (vefat eden kişilerden kalan miras) müfettişliği görevine atandı. 1245 yılında görev icabıyla Rumeli’ye gönderildi ve ahali sayımı vazifesinde bulundu, burada göstermiş olduğu üstün başarı neticesinde Galata kadılığı görevine getirildi.
Meşref-Zâde Mehmed Ârif Efendi’nin Üst Makama Yükselişi
Vakıf hukuku anlamına gelen Camil-ül-İcareteyn isimli esere İslam hukuku kuralları çerçevesinde eklemeye yapıp dönemin sultanı II. Mahmud’a sunmasından sonra sultanın takdirine şayan görüldü ve Mekke-i Mükerreme nişanı ile ödüllendirildi. İlmi eğitimlerine devam ederek fıkıh ilimlerinde üst makamlara erişerek fetvâ emini olmuş ve 1254 yılında İstanbul Kadısı olarak üst mertebe göreve tayini uygun görülmüştür. Görev icra ettiği sırada 1255 senesinde Kudüs’te Kıyamet Kilisesi’nde ortaya çıkan bir sorunu araştırmak üzere Kudüs’e gitmiş, görevini hakkıyla icra etmiş ve İstanbul’a geri dönünce Anadolu payesi ile ödüllendirilmiştir.
1258 yılında Anadolu’ya müfettişlik yapmak üzere gönderildi ve 1 yıl sonra geri dönerek fetva emini görevini yeniden yapmaya başladı. 1259 yılında Bursalı Dede Efendi’nin Siyasetname’sini Türkçe mealine çevirdi ve Meclis üyeliğine getirildi. 1263 yılında Anadolu, 5 yıl sonra da Rumeli kazaskerliğine terfi etti. 1270 yılında mevcut şeyhülislam Ârif Hikmet Bey’den boşalan koltuğa getirildi ve şeyhülislam oldu.
Kişiliği
Mehmed Ârif Efendi, yaklaşık 5 yıl boyunca şeyhülislam görevini üstlendi ve bu süre zarfında kadıların sosyal durumlarından halk arasındaki adalete kadar her türlü İslami vazifesini yerine getirmeye çalıştı ve kul hakkı yemekten kaçındı. Halk tarafından sevilip hürmet edilen bir din adamı oldu ve hayır işleri yaptı. Süleymaniye’de Kadı yetiştirmek üzere Muallim hane-i nüyyab adı verilen bir okul açtı. İçerisinde beş sınıf olan bu okulda, fıkıh, usul gibi ilimlerde eğitimler verildi ve öğrenciler yetiştirildi.