Hindistan alimlerinden ve evliya kişilerinden kabul edilen Sir Han Makbûlullah Dehlevî gerçek adı Sir Han’dır. İsmindeki Makbulullah lakabı, Dehlevi ise doğduğu yere göre aldığı nispettir. Soyu 1309-1388 yılları arasında yaşamış, Delhi sultanı Müslüman bir hükümdar olan Firuz Şah’a dayanır. İlim konularında eğitim görerek yüksek mertebelere erişmiş, varlıklı bir insan iken, Şeyh Rükneddin b. Şeyh Sihabuddin’iyi gördükten sonra Allah yolunda yürümüş, malını, mülkünü ve Firuz Şah’ın kendisine atadığı görevi bırakmıştır. Vefat ettikten sonra kendisine hocalık etmiş Şeyh Rükneddîn’in türbesinin yanına gömüldü.
Kendisini ilim yoluna atayarak Rükneddin’in öğrencisi olmuş, kendini Allah’a adamış ve dünyevi her şey ile ilgisini kesmiştir. Sahip olduğu tüm varlıkları, dünya malında gözü olan insanlara bıraktı ve kendini ilmi konulara ve Allah’a daha yakın hissedebilmek için ibadetlere adadı. Allah aşkından sekr vaziyette kendini kaybedercesine ibadet etmiş ve gözyaşları akıtmıştır. Çeşti (Çeştiyye) tarikatının yoluna kendini verdi. Edindiği değerli tasavvufi ve tevhidi bilgilerini çeşitli eserlerde yazdı.
Eserleri
İyi bir tasavvuf ve tevhîd alimi olan Makbudullah Dehlevi, bilgilerini Temhidat ve Mirat-ül Ariffin adlı eserlerinde toplamanın yanı sıra, şiirlerini Yusuf-u Züleyha, Divan-ı şiir ve Manzumat-i Farisiyye isimli kitaplarında topladı. Divan adlı eserinde Mesud mahlasıyla yazılmış birçok kaside yer alır.