Doğum tarihi ile ilgili net bir bilgi bulunmayan Molla Vildân Hanefi mezhebine mensup fıkıh âlimlerinden birisidir. Aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin de kazaskeridir. Molla Vildân olarak ilim dünyasında nam salan şahsın asıl adı Muhammed bin Yeklek’tir. 1488 yılında Hakk’a yürüyen Molla Vildân, İstanbul’da Molla Gürani Camisinin civarına defnedilmiştir. Söz konusu zat bulunduğu dönemin en meşhur ilim adamlarından dersler almış ve medrese eğitimi görmüştür. Özellikle Arap dili ve edebiyatı, tefsir, fen ilimleri, kıraat ve fıkıh alanlarında kendisini geliştirmiştir. İlmi ile kendini ispatladıktan sonra Gelibolu’ya kadı olarak tayin edilmiştir. Bu görevde vermiş olduğu kararlarda adaleti ile halkın takdirini kazanan söz konusu şahıs insanların Allah’a yaklaşmaları kapsamında çeşitli sohbetler verip tavsiyelerde bulunmuştur.
Molla Vildân’ın İlmi Yönü
Molla Vildân’ın ilmi ve çeşitli alanlardaki kabiliyetleri ile halkın büyük sevgisi ve hürmetini kazanan mübarek şahıs, dönemin devlet büyüklerinin dahi karşısında hürmet gösterdiği büyük bir şahsiyettir. Dönemin vezir-i azam’ı Mahmûd Paşa kendisini tanıyıp takdir etmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han’a söz konusu şahsın ilminden bahsetmiş ve kendisinin İstanbul’a atanması ile ilminden istifade edilebileceği yönünde tavsiyede bulunmuştur. Molla Vildân İstanbul’a atandıktan kısa bir süre sonra kadıasker hastalanmış, padişahın emri ile de Molla Vildân Rumeli kadıaskeri tayin edilmiştir. Kendisi genç yaşta bu göreve getirilmiş olmasına rağmen bu görevi layıkıyla yürütmüştür. Görevindeki başarısından dolayı genç yaşlı herkesin takdirini toplamıştır. Buradaki görevini müteakip Bursa kadılığı görevine tayin edilmiştir.
Molla Vildân’ın Devlet Görevi
- Bayezid dönemine kadar kadılık vazifesini yürüten Molla Vildân’ın devlet görevi Anadolu kadıaskerliği görevine atanması ile devam etmiştir. Yaptığı görevlerde adaletten ayrılmayan ve bu hususu kendisine mihenk taşı edinen Molla Vildân hem Fatih Sultan Mehmed’in hem de 2. Bayezid’in takdirini ve hürmetini kazanmış muhterem bir şahsiyettir. Tarih kitaplarında Molla Vildân’ın Davut Paşa ile ilgili verdiği fetva meşhur bir hadisedir.
Dönemin Rumeli Beylerbeyi Davut Paşa yaptığı bir uygulama sebebiyle Edirne kadısına şikâyet edilir. Kadı, yapılan uygulamanın şeriata aykırı olduğuna hüküm verir ve uygulamanın durdurulması için kadıya haber gönderir. Davut Paşa bu ikazı dikkate almaz, bunun üzerine kadı bizzat kendisi Davut Paşaya giderek uygulamaya son verilmesini ister.
Molla Vildân’ın Fetvası
Davut Paşa kadıyı da dikkate almaz hatta kadıyı Beylerbeyliği makamında döver. Edirne kadısı durumu bizzat Fatih Sultan Mehmed’e intikal ettirir. Fatih, şeriata aykırı hareket edip ikazları dikkate almayan birisinin katli gerekir şeklinde hüküm verir ve Davut Paşa’nın katlini emreder. Fatih’in vezirleri, paşaları araya girerek Fatih’i kararından döndürmeye çalışsa da Fatih kararından dönmez. Durum ile ilgili Molla Vildân’ın fetvası alınmalıdır hükmüne karar verilir. Molla Vildân da kadının kadılık makamında dövülmediği için katline lüzum olmadığına dair fetva verir ve Davut Paşa’yı idam edilmekten kurtarır.