Muhammed Bin Ahmed El-Fârisî (Ebû Bekr-i Beydâvî), Şafiî mezhebine mensup olan âlim zâtlardan bir tanesiydi. Bilinen tam adı ise şu şekilde geçer: Muhammed b. Ahmed b. Abbâs el-Fârisî şeklindedir. Onun bilinen künyesi ise “Ebû Bekr-i Beydâvî” şeklindeydi. Ayrıca hakkında edinilen bilgilere göre Ebû Bekr-i Beydâvî’nin 392 yılı itibariyle İran’a bağlı olan Beydâ şehri üzerinde dünyaya geldiğini gösterir. Ebû Bekr-i Beydâvî, Şafiî mezhebine mensup olan önemli bir fıkıh ilmi âlimiydi. Ayrıca tasavvuf ilmi üzerine de yüksek bir dereceye ulaşmıştı.
Beydâ şehri üzerinde Şafiî mezhebine mensup olan üç ayrı büyük âlim zât yetişmişti. Bunlardan bir tanesi de Ebû Bekr-i Beydâvî idi. Diğerleri ise şu isimlerdi: Onun damadı olan Kâdı Ebû Tayyib-i Taberî, Ebû İshak’ın da bir hocası olan Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Ahmed. Ebû İshak ise kendi kitabı içerisinde sadece bu büyük âlimler arasında yer alan hocasını anlatmıştır. Beydâvî hakkındaki bilgilere baktığımızda 468 yılı itibariyle hayata veda ettiğini görüyoruz. Bu yıl ise tam olarak 1076 yılına tekabül etmektedir.
Muhammed Bin Ahmed El-Fârisî (Ebû Bekr-i Beydâvî) İlmî Çalışmaları
Ebû Bekr-i Beydâvî’nin ilmî çalışmaları, hem fıkıh hem de tasavvuf ilimleri üzerine olmuştur. Beydâvî, her iki ilim üzerine de pek çok sayıda kitap kaleme almıştır. Ebû Bekr-i Beydâvî, çok büyük fıkıh âlimlerinden bir tanesidir. Ayrıca kadılık görevinde de bulunmuştur. Haricinde o aynı zamanda edip bir şahsiyetti. Fıkıh ilmi üzerine yazılmış olan “Et-Tebsire fî füru-il-fıkh” isimli kitabın da yazarıdır. Muhtasar şekilde olan bu eserin üzerine tam iki şerh yapmıştır.
Muhammed Bin Ahmed El-Fârisî (Ebû Bekr-i Beydâvî) Fıkıh İlmine Dair Eseri Hakkında
Ebû Bekr-i Beydâvî’nin fıkıh ilmine dair eseri hakkında yukarıda kısaca bilgi verdik. Ancak bu fıkha dair kaleme aldığı eser üzerine yaptığı iki şerh konusundan da bahsetmek gerekiyor. Şerh çalışmasının en çok ilgi çeken eserlerinden olan “El-Edille fî ta’lîl-i mesâil-üt-Tebsîre” kaynaklardaki yerini almıştır. İkinci şerh ise “Et-Tezkire fî şerh-ıt-Tebsîre” adı altında iki cilt olarak yazılmıştır.
Ebû Bekr-i Beydâvî’nin fıkıh ilmine dair eseri hakkında kendi yorumundan da bahsetmek gerekiyor. Kitabın tasnifini, Musul’a yakın olan Bârâm’dan dönerken geçtiği ve 4 gün kadar kaldığı Kurh beldesinde yaptığını söyler. Hatta cemaate öğle vaktine kadar ders verdiğini ve bu esnada tasnif ettiğini dile getirir. O esnada yanında başka bir tane kitap da olmadığı söyler. Ayrıca orada bazı âlimlerin de olduğunu ifade eder. Kitabın hazırlanmasının ise 421 yılının Şevval ayında tam 14.gününde bittiğini ifade eder. Bu sözlerinden de anlaşıldığı gibi çok güzel bir şerhtir ve içerisinde oldukça yararlı bilgiler bulunmaktadır.
Ebû Bekr-i Beydâvî Hakkındaki Görüşler
Ebû Bekr-i Beydâvî hakkındaki görüşler, farklı isimler tarafından öne sürülmüştür. Bunlar arasında İbn-i Salâh gibi bazı önemli isimler de yer alır. İbn-i Salâh Beydâvî’nin daha pek çok ilmi ve tefsir ilimleri de kapsayan görüşleri dâhilinde bir kitabının daha olduğunu ifade etmiştir: “El-İrşâd fî şerh-i kifâyet-is-Saymerî” önemle takip edilen diğer İslami eserlerdendir.
Hatîb-i Bağdadî ise kaleme aldığı “Târih” isimli kitabında ona yer vermemiştir. Bunun nedeni ise belki Bağdad üzerine gelmemiş olmasıdır belki de ondan hiçbir tane rivayette bulunmamasındandır. Tüm bunlara ek olarak bunun nedeni, belki de bilinmeyen farklı nedendir. Ancak buna karşın, onu anlatmasa da Muhammed b. Abdullah-i Beydâvî’yi kitabında anlatmayı tercih etmiştir.
Ebû Bekr-i Beydâvî’den Bahsedilen Kaynaklar
Ebû Bekr-i Beydâvî’den bahsedilen kaynaklar içerisinde onun ilmî hayatına dair türlü bilgilere rastlamanız mümkündür. Bu anlamda bazı kaynaklar yetersizken, hakkında az bilgi olsa da bazı kaynaklar içerisinde topluma kazandırdığı ve bu eserlerden önemle rivayette bulunduğu hadîslere kadar daha pek çok farklı nitelikte eser yer alır. Ondan bahsedilen kaynaklar içerisinde şu kitapları sayabiliriz:
- Mu’cem-ül-miellifîn (8.cilt, sy.273),
- Esmâ-ül-mükellifîn (2.cilt, sy.73),
- Tabakât-üş-Şâfiîyye (4.cilt, sy.96),
- El-A’lâm (5.cilt, sy.314),
- İzâh-ül-meknûn (1.cilt, sy.52)