Muhammed Bin Ali (İbn-ül-Uşârî), Bağdat üzerinde yetişmiş olan ve Hanbelî mezhebine mensup olan önemli âlimlerden bir tanesiydi. Kaynaklarda geçen bilgilere göre ise tam adı şu şekildedir: Muhammed b. Ali b. Feth b. Muhammed b. Ali. Onun bilinen künyesi ise “Ebû Tâlib” şeklindedir. Ancak o daha çok “İbn-ül-Uşârî” adı ile meşhur olmuş ve anılmıştır.
Yine hakkındaki bilgilere baktığımızda Muhammed Bin Ali (İbn-ül-Uşârî) isimli bu âlimin, 366 yılı itibariyle Muharrem ayı içerisinde Bağdat üzerinde dünyaya geldiğini görüyoruz. İlmî hayatı içerisinde pek çok âlim kimseden ilim tahsil etmiştir ve hadisler dinlemiş, onlardan rivayetlerde bulunmuştur. Dolayısıyla pek çok sayıda hadis bildirmiş bir kimsedir. Ayrıca yine hakkındaki bilgilere dayanarak 451 yılının Cemâzil-evvel ayı içerisinde tam 29.gün hayata veda ettiğini söyleyebiliriz. Bu tarih ise tam olarak 1087 yılına tekabül etmektedir.
İbn-ül-Uşârî’nin Hadis Rivayet Ettiği İsimler
İbn-ül-Uşârî’nin hadis rivayet ettiği isimler arasında önemli âlim zâtlar bulunur. Bu âlim kimselerden hem hadisler dinlemiştir hem de rivayetlerde bulunmuştur. Hadis ilmi alanında o, çok sadûk-güvenilir ve sağlam bir râvi olarak bilinir ve aynı zamanda çok da meşhur bir âlimdir. Hadis rivayet ettiği ve hadisler dinlediği bu isimler arasında şu âlimleri sıralayabiliriz: Ebû Bekr Muhammed b. Yûsuf el-Allâf, Muhmî el-Lü’lü’î, Ali b. Ömer es-Sekeri, Ömer el-Kavvâs, Ebû Heysem b. Habbâbe, Dâre Kutnî, Muhammed Gilân es-Simsâr…
İbn-ül-Uşârî’den Hadis Rivayet Eden İsimler
İbn-ül-Uşârî’den hadis rivayet eden isimler arasında ondan hadisler dinlemiş ve öğrenmiş olan pek çok âlim yer alır. Aynı zamanda onun sayesinde yetişmiş olan âlimler de vardır. Onun bizzat kendisinden hadis dinleyip de rivayette bulunanlar arasında ilk akla gelen iki isim ise Hatîb-i Bağdadî ile Ebû Ca’fer b. Ebî Mûsâ şeklinde sıralanabilir.
Ondan hadis rivayetinde bulunmuş olan Hatîb-i Bağdadî kaleme almış olduğu “Târih-i Bağdâd” adlı eserinde İbn-ül-Uşâri’den hadisler yazmış olduğunu dile getirmektedir. Ayrıca onun, rivayetinde güvenilir ve sika olduğunu, ayrıca sâlih ve dinine bağlı olan bir âlim olduğunu da ifade eder.
İbn-ül-Uşârî Hakkındaki Görüşler
İbn-ül-Uşârî hakkındaki görüşler çerçevesinde onun çok zühd sahibi bir âlim olduğundan bahsedilmektedir. Ayrıca dünyaya karşı hiç meyli olmadığı da söylenir. Bu noktada hakkında bahsedilen kaynaklardan ve yorumlardan anladığımız bir başka bilgi ise şu şekildedir: O, tasavvuf marifetleri üzerine Ebû Hafs- Bermekî, Ebû Abdullah bç Hâmid ve Ebû Abdullah b. Bata gibi isimlerle sohbet etmiştir. Bu isimlerden feyz almış ve yükselmiştir.
Ayrıca onunla ilgili şöyle bir olay rivayet edilmiştir: Bir Cuma günü içerisinde askerlerden bir tanesi, onunla karşılaşmıştır. Asker, ona yanında neler olduğunu sormuştur. O ise yanında bir şey olmadığını dile getirmiştir. Ancak cebinde olan bir miktar kadar parayı askere söylemeyi unutmuştur. Sonra aklına gelince o askeri yanına çağırmıştır. Cebinden parasını çıkarmış ve askerin eline bırakmıştır. Yanında olanın para olduğunu ama unuttuğunu söylemiştir. Sonrasında da almasını istemiştir. Ancak bu asker, onun heybetinden çok korkmuştur ve bu parayı almadan gitmiştir.
Hadisler ve İbn-ül-Uşârî
Hadisler ve İbn-ül-Uşârî ile ilgili çok fazla sayıda hadis ezberlemiş olduğunu ve iyi bir hâfız olduğunu söyleyebiliriz. Onunla ilgili bilinen bilgiye göre yüz bin sayısından daha çok hadisi, râvîleri ve senetleri ile beraber ezbere biliyordu, diyebiliriz. Ayrıca Hz. Ebû Bekr-i Sıddîk’e dair faziletleri anlatan pek çok sayıda hadis bildirmiştir. Haricinde onun bildirmiş olduğu hadislerde, mübarek günlerden olan Aşure gününe ilişkin fazilet hakkında da Peygamber efendimizin sözleri aktarılmıştır.