Muhammed Bin İbrahim El-Buşenci Kimdir? Eserleri ve Hayatı

İslam âlimlerinden biri olarak karşımıza çıkan Muhammed bin İbrahim el-Buşenci, maliki mezhebine mensup olmakla birlikte hadis ilmi ve fıkıh ilmi âlimlerinden biridir. Künyesine baktığımızda ise kaynaklarda Ebu Abdullah yazdığını görmekteyiz. M.819 (204) senesinde dünyaya gözlerini açmış fakat nerde doğduğuna dair herhangi bir bilgi bulunamamıştır. Gerçek ismine baktığımızda ise kaynaklarda Muhammed bin İbrahim bin Said bin Abdurrahman bin Musa el Abdi el Buşenci yazdığını görmekteyiz. İlim konularına oldukça merakı olduğu için ilimi daha iyi öğrenmek adına hem doğu tarafına hem de batı tarafına birçok seyahatleri olmuştur. Âlimlerden öğrendiği birçok ilmi derleyip toplamış ve bir kitap haline getirmiştir.

Muhammed Bin İbrahim El-Buşenci ve Hayatı

Muhammed bin İbrahim el-Buşenci’nin hayatı konusuna baktığımızda ise küçük yaşlarda ilme çok düşkün olduğunu ve bu sebeple de döneminin önde gelen âlimlerinden ilim dinleyip öğrendiğini görüyoruz. Âlimlerden öğrendiği birçok ilmi derleyip toplamış ve bir kitap haline getirmiştir. O kadar fazla ilme dayalı bilgi topladığı için ve kendiside o dönemin en ileri gelen âlimlerinden biri olduğu için çevresi tarafından ilim kaynağı olarak anılmıştır. İlimde o kadar yüksek mertebelere ulaşmış ki o dönemin önde gelen âlimlerinden ilim öğrenip rivayetlerde bulunmuştur. Bu âlimler arasında Said bin Mensur başta olmak üzere; Yusuf bin Adi, Ümeyye bin Bistam gibi birçok önemli âlimin ismi geçmektedir. Kendisinde de birçok kişi yararlanmıştır. Başta İbni Huzeyme olmak üzere; İsmail bin Necid, İshak es Sagani gibi birçok önemli isim kendisinden ilime dair birçok bilgiyi öğrenmiştir.

Muhammed Bin İbrahim El-Buşenci ve Vefatı

Muhammed bin İbrahim el-Buşenci’nin vefatı konusuna baktığımızda ise kaynaklarda M.902 (290) senesinde Nişaburda hayata gözlerini yumduğu yazmaktadır. Vefatı ile ilgili herhangi başka bir bilgi bulunmamaktadır. Kendisi aynı zamanda İmamı Şafii den de ilim üzerine birçok şey öğrenmiştir. İsmail bin Necid de kendisinden hadis-i şerif hakkında bilgi almış ve bunları okuyup öğrenmiştir. Hadis âlimlerinin üstadı olarak da anılmış ve bu ilim hakkında çok büyük bir âlim olduğu söylenmiştir. Bunlara ek olarak Arap dilinin inceliklerini de iyi derece bilen ve bu konuda da adeta dil âlimi biri olarak anılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir