Muhammed Bin Selam El-Bİkendi, döneminin ünlü hadis alimlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Kendisi Maveraünnehir’de yetişmiş önemli bir isimdir. Asıl adı Muhammed bin Selâm bin Ferec es-Sülemî olarak belirtilse de genellikle Ebû Abdullah adı ile bilinirdi. Buhara yakınlarında bulunan Bikend kentinden geldiği için kendisine Bikendi de denirdi. Başta hadis ilmi olmak üzere diğer ilimlerde de kendini fazlasıyla geliştirmiş ve bu konuda başarılı olmuş büyük ve derin alimlerden biridir. 841 yılında henüz 64 yaşındayken hayata veda etmiştir. Yaşadığı dönemde bulunan önemli alimlerden ilim dersleri almıştır. Aldığı ilim derslerini de sonrasında gelecek olan alimlere öğretmenlik ederek öğretmiştir. Kendisi hakkında çok fazla bilgi bulunmaz ancak yaşadığı dönemde çevresindekilerin El-Bikendi hakkında söylediği bazı güzel sözler günümüze kadar gelmiştir.
Muhammed Bin Selam El-Bikendi Hakkında
Muhammed Bin Selam El-Bikendi Hakkında söylenilen sözler, alimliğinin ne kadar büyük olduğunu bizlere bir kez daha gösterir niteliktedir. Gencer Tarihi Müellifi kendisi için şu şekilde söylemiştir; O, her ilme ait eser yazmıştır, şeklinde belirtilir. Buradan da anlaşılacağı üzere El-Bikendi, hayatını ilme adamış ve bunu sonraki nesillere aktarmak için her konuda eser vermiş önemli alimlerden biridir. Bunun dışında kendisi için rivayetlerinde sağlam olduğu ve fazlasıyla güvenilir biri olduğu da rivayet edilir.
Belirtilen kaynaklara göre Muhammed Bin Selam El-Bikendi, meclisinde sadece insanlara değil, orada bulunan cinlere de fetva verirmiş. Üstelik mecliste bulunan cinler insanlardan daha fazlaymış. Kendisi ilim anlatırken ve fetva verirken, cinler de bu fetvaları dinler ve istifade ederlermiş. Buradan da kendisinin ne kadar büyük bir alim olduğunu bir kez daha görebilirsiniz. Yazmış olduğu eserler günümüzde her ne kadar bilinmese de ve ulaşmamış olsa da öğrendiği her ilim için ayrı bir kitap kaleme aldığı belirtilenler arasında yer alır.
Yaşamının tamamını ilim öğrenmek ve öğretmek için harcayan El-Bikendi, genç yaşta vefat etmiş olmasına rağmen bu kısa süreçte adını pek çok kişiye duyurmuş ve kendini sevdirmeyi başarmıştır. Dünya yaşantısından daha çok ahiret yaşamı için ibadet etmiştir.