Hayatını alimliğe adamış ve kendi döneminde oldukça saygı görmüş olan pek çok din adamı bulunur. Bu din adamlarından biri de Muhammed Bülkini olarak bilinir. Kendisi, hadis, Şafii, Tesfir ve nahiv mezheplerinin fıkıh alimlerinden biridir. Asıl ismi ise Muhammed bin Muhammed bin Abdürrahmân bin Ömer bin Rislân bin Nusayr Kenânî olarak belirtilir. İsmini geldiği kasabanın adından alır. Ailesi Mısır’ın Bülkini kentinin önde gelen isimlerinden olan ailelerinden biridir. Lakabı Bedreddin olarak da bilinen Muhammed Bülkini, 1418 yılında dünyaya gelmiştir. Doğduğu ülke olan Mısır’da 1485 yılında da vefat etmiştir. Cenaze namazı kılındıktan sonra dedelerinin bulunduğu kabirlerinin yanında defnedildi. Genel anlamda oldukça yoğun bir şekilde yaşamını sürdürmüş ve alimlikle uğraşmış olan Muhammed Bülkini hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilmek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.
Muhammed Bülkini Hayatı
Henüz daha küçük yaştayken ailesi ile birlikte hacca giden Muhammed Bülkini hayatı, ailesinin de etkisiyle kısa sürede dini açıdan şekillenmiştir. Hacdan döndükten sonra ilk işi Kuran-ı Kerim’i ezberlemek oldu. İleriki yıllarda ise Umde kitabını ezberleyerek ilime olan ilgisini de bizlere gösterdi. Aynı zamanda çeşitli din adamları ve alimlerin yazmış olduğu kitapları ulaşabildiklerinin hepsini okudu. Bisâtî, Kayâtî, Mahallî ve Şirvânî’den belli dönemlerde usül dersleri aldığı bilinir. Ayrıca Kafiyeci’den kelam dersleri de aldığı belirtilir. Sadece bu dersler değil; matematik ve feraiz gibi ilimlerin de öğrenimlerini tamamladı. Tasavvuf dersleri ile de birlikte kendini fazlasıyla geliştirmeyi başardı. İlim öğrenmeyi seven ve her fırsatta önemli isimlerin kitaplarını okuyarak kendini geliştiren Muhammed Bülkini, bir süre sonra kendi döneminin en büyük alimlerinden biri oldu. Özellikle ders aldığı hocaları kendisini oldukça överlerdi. Tahsilatını tamamladıktan sonra dersler vermeye başladı. Belli bir süre Müderrislik de yaptı. İleriki dönemlerde babasının amcasının yerine geçerek kadılık görevini de üstlendi. Bu şekilde yoğun bir tempo ile yaşantısına devam ederken kadılıktan kadıaskerliğe atandı. Devlet kademelerinde hız kesmeden ilerleyerek çeşitli hizmetlerde bulundu ve ilerleyen zamanlarda Mensuriyye Medresesi’nde fıkıh derslerinin eğitimini verdi.
Hemen hemen bulunduğu dönemin her ilimine hakim olan Muhammed Bülkini, usül ve münazara konusunda da fazlasıyla başarılı bir alimdir. Çevresindeki kimseler kendisinin ne kadar zeki bir kişi olduğunu belirtirdi. Salih kişileri fazlasıyla sevdiği söylenir. Hatta bu sevdiği kişiler ölse dahi düzenli olarak kabirlerini ziyaret eder ve onlara dua ederdi. Pek çok öğrenciye kendi öğrendiği ilimleri öğretmiş ve çeşitli kitaplar okutarak öğrencilerini de kendi yolunda gelişmelerine olanak tanımıştır. Ayrıca yaşamı boyunca bu alanlarda çeşitli kitaplara da imza atmıştır. Bu kitaplardan bazıları ise şu şekildedir;
- Şerhu Mukaddimet-il-Hanâvî,
- El-Muhâkemât.
- Hâşiyetü alâ tefsîr-il-Beydâvî,
Yukarıdaki eserlerini aynı zamanda eğitim verdiği öğrencilerine de okutmayı ihmal etmemiştir. Böylece edindiği tüm bilgileri ve ilmi talebeleriyle de paylaşmıştır.