Sadullah Sadi Efendi’nin doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır ancak Kastamonu şehrinin Daday ilçesinde doğmuş olduğu ve 21 Şubat 1539 tarihinde İstanbul’da vefat ettiği bilinmektedir. Babasının adı İsa Çelebi’dir ve Sadi Efendi’nin çocuk yaşlarında İstanbul’a göç etmiş ve Murad Paşa Camii’nde imam olarak görev almıştır. Babası zamanın alim kişilerinden birisi lan Mevlânâ Muhyiddin’in öğrencisi olarak ona hizmet etmiştir, hatta kendisinden icazetname aldığı da bilinmektedir.
Sadullah Sadi Efendi, medresede aldığı İslam ilimleri eğitimini tahsil ettikten sonra İbrâhim Medresesinde hocalık görevi yapmış, daha sonra Edirne’ye gitmiş ve burada Taşlık medresesinde eğitim vermiş, son olarak da Bursa’da öğrenci yetiştirmiştir. Daha sonra Fatih Sultan Mehmed’in kompleks şekilde yaptırmış olduğu ve Sahn-ı Semân olarak adlandırılan medreselerin birisine hoca olarak tayin edildi. H. 930 (M.1524) senesinde İstanbul kadısı olarak atandı ve 940 yılına kadar aralıksız olarak bu görevde kaldı ve vazifesi boyunca mühim vakalarda yer aldı. Bu mühim vakalar arasında sayılabilecek hadiselerden bazıları, 200’den fazla malın hayır işlerinde ne şekilde kullanılacağına karar vermesi dahil edilebilir.
Sadullah Sadi Efendi Molla Kabız Hadisesi
İstanbul’da kadılık vazifesi yaptığı sırada karşılaştığı vakalardan birisi de Molla Kabız’ın yargılanmasında oynadığı rol oynadı. Molla Kabız olayı şu şekilde nüksetmiştir: İranlı ve Müslüman bir alim olmasına karşın, Kuran’da yer alan ayetlerden yola çıkarak Hz. İsa’nın Hz. Muhammed (s.a.v)’den daha üstün olduğu tezini savunması üzerine, şeyhülislamın karşısına çıkarılmış ve savunması istenmiştir.
Eski kaynaklara göre Molla Kabız, dönemin iki divan üyesi muhakeme sürecince istenileni verememesinden ötürü, dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından bizzat atanan şeyhülislam Kemalpaşazâde ile birlikte yaptı. 940 yılında görevinden azledilen Sadullah Sadi Efendi, tekrar eski vazifesi olan Sahn-ı Semân medreseleri hocalığına geri döndü.
Şeyhülislam Oluşu
Dönemin şeyhülislamı Kemalpaşazade vefat ettikten sonra bu mertebe için adı geçti fakat kendisine en yakın duran diğer bir isim olan Abdülvasi Çelebi Şeyhülislam oldu. O sırada Irak seferinde olan ve Kanuni Sultan Süleyman üzerinde büyük etkileri olduğu bilinen İbrahim Paşa’nın muhtemel telkinleri üzerine H. 949 (M.1534) yılında şeyhülislam mertebesine tayin edildi.
Sadullah Sadi Efendi, H. 945 (M.1539) yılında vefat edene kadar, yaklaşık 6 yıl boyunca şeyhülislamlık görevinde bulundu.
Ulema Bilgisi ve Eserleri
Şeyhülislam vazifesi yaptığı sırada yargı ve fetva gibi mühim vazifelerde ustalıklı ve ilmî davranışlar sergileyen Sadullah Sadi Efendi, alim bir kişiliğe sahip, güçlü hafızasıyla tüm ilmi konularda kendini geliştirmiştir. Geniş bir kütüphanesi olan Sadi Efendi, hayatı boyunca çeşitli ilimlere ilgi göstermiş ve aynı zamanda şair kişiliğe sahiptir. Kaleme aldığı eserleri şunlardır:
- Ḥâşiye ʿalâ Tefsîri’l-Beyżâvî (el-Fevâʾidü’l-behiyye)
- Fetâvâ-yı Sa‘diyye (Mecmûa-i Fetâvâ)