Sıbt İbni Acemi; Halep’te doğmuş büyük bir hadis âlimidir. 753 (m.1352) yılı Recep ayında Cellum’da dünyaya gelmiştir. İsmi İbrahim b. Muhammed bin Halil, bilindiği ismi Sıbt İnbi Acemi’dir. Birçok âlimden ilim dersleri almış, kendisi de birçok talebe yetiştirmiştir. Veba hastalığından dolayı Halep’te 841 (m.1437) senesinde bu dünyadan göçmüştür.
Sıbt İbni Acemi Biyografisi
Halep’te dünyaya gelen Sıbt İbni Acemi; daha çok küçük yaşlarda babasını kaybetmiş, annesi tarafından yetiştirilmiştir. Annesi ile beraber Dımeşk’e giden âlim, Kuran’ı Kerim’in bir kısmını ezberlemiş ve sonrasında Halep’e dönmüş ve oraya yerleşmiştir. Halep’te annesi tarafından Nasıruddun Tavaşi’nin yetimler mektebi olan Mekteb ül Eytam’a yerleştirilmiştir. Başladığı mektepte Kuran’ı Kerimin tamamını ezberleyen Sıbt İbbi Acemi, Ramazan aylarında dedesine ait olan hanekah’ta teravi namazı kıldırmıştır. Bunun yanında Şihab bin Ebir Rıza, Hasen es Sayer ve daha birçok meşhur âlimin karşısında birçok defa kıraatlara göre hatmi şerif okumuştur.
Fıkıh ilmi öğrenmek için birçok meşhur âlimden fıkıh dersleri almış, nahiv ve hadis ilimleri konusunda da kendini yetiştirmiştir. Fıkıh dersleri aldığı âlimler arasında; İbni Attar, Kemâlüddin Ömer bin İbrâhim el Acemi, Takıyyuddin Muhammed, Alaaddin Ali bin Hasen elBabi ve Nureddin, Mahmud bin Ali el Harrani, bulunmaktadır. Ayrıca dönemin meşhur fıkıh âlimlerinden Şihab İbni Ebir Rıza İbni Mulakkın, el Ezrai, el Bulkini, Ahmed bin Muhammed bin Cema’nın fıkıh derslerine girmiştir.
Sıbt İbni Acemi; fıkıh yanında daha birçok ilim konusunda da kendini yetiştirmek birçok ders almıştır. Bedi ilmini; Ebu Abdullah Endülüsi’den alırken, tasavvuf ilmini konusunda da Ebu Câfer, Zeynüddîn Ömer bin Ahmed, Kemâlüddin bin el Acemi Zeynüddin Ebu Bekr bin Abdullah, Ebu Abdullah bin Cabir el Endülüsi’den, tasavvufun edep ve yolunu Ahmed el Karia, Siracüddin bin Mülakkın’dan öğrenmiştir. Aynı zamanda güzel yazı konusunda kendini yetiştirmek için Bedrüddîn Hasen el-Bağdadi ve Şemsüddîn Muhammed bin Ahmed bin Abdürrahmân el Karm ile görüşmelerde bulunmuştur. Lugat ilmi için ise Mecdüddin el Firuz Abadi, Sarf ilmi için Cemâlüddin Yusuf el Multi el Hanefi’ nin ilminden istifade etmiştir.
Hadis ilminde ilerlemek için Sadrüddin el Yusufi ve Zeynül Iraki’den istafe ederken, birçok ilim üzerine yazılan eseri incelemiştir. Aralarında Şerefüddin Hüseyn bin Habib, Kemalüddin bin el Acemi, el-Ezraî bin el-Acemi’nin de bulunduğu yetmiş kadar âlimden hadisi şerif dinlemiş ve beraberinde fen ilimleri konusunda tahsil yapmıştır.
Sıbt İbni Acemi, ilim öğrenmek için Mısır’a iki defa seyahat etmiştir.780 (m.1378) yılında ilk yolculuğunun ardından 786(m.1384) yılında ikinci yolculuğunu yapmıştır. Ayrıca Kahire, Gazze, Dımeşk, Dimyat, Humus, Balebek, Tenis, Namlus, gibi daha birçok yeri dolaşmıştır ve değerli zatlarla görüşmüştür. Bu görüştüğü ve ilmini aldığı kişiler arasında Dımeşk’de Salah bin Ebi Ömer ile Dımeşk’da görüşmüş, Ebil Hevi, İbni İrad, Muhibbüddîn es-Sâmit gibi kırk civari âlimle görüşmelerde bulunmuştur. Hadisi ilmi beraberinde otuz kadar ilim dalında, söz sahibi olacak düzeyde bilgi sahibi olan âlime ders aldığı bütün hocalar icazet vermişlerdir.
Birçok ilim konusunda ihtisas yapan Sıbt İbni Acemi, 813 (m. 1410) yılında hacca gitmiştir. Hac dönüşünce Medine-i münevvereye uğrayarak, Resulullahın ( aleyhisselâm ) kabrini ziyaret etmiş ve sonra Halep civarlarında bulunan köyüne dönmüştür. Yerleştiği köyünde ilim öğreterek birçok talebenin yetişmesine vesile olmuştur. Müslim’i yirmi, Buhari’yi ise altmış defadan fazla okumuş ve talebelerine okutmuştur. İlimde derya misali olan bu büyük âlim, güzel ahlaklı olduğu kadar bir o kadar da mütevazı idi. Ashabı Kirama karşı tam muhabbet besler, hadisi şerife büyük muhabbet gösterirdi. Vekar ve sükûnet sahibi olmasıyla çevresindekilerin sevgi ve takdirini alır, onlara İslamiyet’i öğretmeye çalışırdı. Dünya malına tamah etmez, sürekli ibadet eder ve çok oruç tutardı. Bunun yanında çok fazla Kuranı Kerim okurdu. Bulunduğu belde de kendisine kadılık teklif edildiği halde kabul etmemiş, bu görev talebelerine verilmiştir.
Ömrünü ibadet, ilim ve talebe yetiştirmeye harcayan bu değerli âlim, veba hastalığına yakalanarak vefat etmiştir. Yaşının çok ileri olmasına rağmen şuurunu ve aklı melekelerini hiç kaybetmemiştir. Ve Kuran’ı Kerim okuyarak 841 (m.1437) yılında son nefesini vermiştir. Cenaze namazı Emevi Camii’nde kılınmış, akrabalarının yanına Cebil’e defni yapılmıştır.
Sıbt İbni Acemi Eserleri
Sıbt İbni Acemi, birçok değerli eseri gelecek nesillere miras olarak bırakmıştır. Bu eserlerden bazıları; El Muktefi fi dabti elfaz iş Şifa, Nakdun nuksan fi miyar il mizan, Nurun nebras ala sireti İbni Seyyid in nas, Bell ül hemeyan fi miyar il mizan, , Et Telkin fi şerh i Sahih il Buhari, Talik alâ Süneni İbni Mâce, Et Tebyinli esma il müdellisin sayılabilir.