Şihabeddin Sühreverdî’nin gerçek ismi Şihabeddin Yahya bin Habeş bin Emîrek’tir. Şihabeddin Sühreverdî İşrakilik akımının kurucusu İranlı bir filozoftur. Zerdüştlük felsefesine bağlı bir hayatı vardır. Aydınlanma felsefesinde ışığı ilahi ve metafizik bir bilgi kaynağı görebilmektedir.
Şihabeddin Sühreverdî’nin Hayatı
Şihabeddin Sühreverdî hayatı 1154 yılında şu anda İran sınırları içerisinde yer alan eski Selçuklu şehir Sühreverd’de başlamıştır. Eğitimini Maraga’da Hoca Mecd al-Dīn Cili’den tamamladı. İşrakilik felsefesinin kurucusu oldu ve bu felsefe içi kırk yıl çalıştı. Aynı zaman İşrakilik okulunu açtı. 1186’da otuz iki yaşındayken başyapıtı İşrakilik’in Felsefesi’ni tamamladı. Ölümüne dair birkaç görüş bulunmaktadır. En yaygın görüş, Şihabeddin Sühreverdî’nin Malik el-Zehir’in oğlu Selahaddin emriyle Batini öğretilerini ve felsefesini geliştirmek suçundan Halep’te idam edildiğidir. Diğer görüşlere göre ise ölüm orucuna girerek, biri tarafından boğularak ya da kalenin duvarından atılarak ve sonra da yakılarak öldürüldüğüdür. Ölüm tarihi hakkında kesin bir ifade bulunmamaktadır. 1191 ile 1208 yılları arasında öldüğü bilinmektedir.
İbni Sina tarafından geliştirilen peripatetik felsefeden doğan Sührevardi’nin ışık felsefesi, İbn Sina’nın birkaç görüşünü eleştirir ve ondan sembolik bir dil yaratma konusunda ayrılır. Felsefesinin temeli, hiçbir şeyin tezahür etmediği saf maddi olmayan ışıktır. Başka bir deyişle, evren ve varoluşun tüm seviyeleri değişen derecelerde ışık ve karanlıktır. Bedenleri, ışığı alma veya almama açısından sınıflandırır. Ruh iki parçaya bölünmüştür, biri cennette kalır, diğeri ise bedenin zindanına iner. İnsan ruhu her zaman üzgündür çünkü diğer yarısından ayrılmıştır. Bu nedenle, onunla yeniden birleşmeyi arzular. Ruh, ancak cennette kalan göksel kısmıyla birleştiğinde tekrar saadete kavuşabilir. Ruhun, kendisini karanlık bedeninden ve dünyevi meselelerden ayırarak ve maddi olmayan ışıkların dünyasına erişerek mutluluğu araması gerektiğini savunur.
Şeyh İşrak ortaçağda Batı dillerine çevrilmediğinden, Avrupalıların Sühreverdî ve onun felsefesi hakkında çok az bilgisi vardı. Bu felsefenin ana unsurları pratik aklın teorik olana önceliği, sezgisel bilgiyi teorik bilgiye tercih etme, felsefeyi isteğe bağlı ölüme ulaşma pratiği olarak alma ve akıl hastalıklarını iyileştirmenin yollarını önermedir.
Şihabeddin Sühreverdî’nin Eserleri
Şihabeddin Sühreverdî eserleri Farsça ve Arapça dillerinde yazılmıştır. 50’den fazla eseri vardır. Bunlardan bazıları:
- Partaw Nama: İşrakilik Üzerine İnceleme
- Kitab el-talwihat
- Hayakal al-Nur al-Suhrawardi: İşrakilik Tapınakları
- Kitab el-Mokavamat
- Alwah-i Imadi: İmadüddin’e adanmış tabletler
- Kitab el-mashari wal mutarahat
- Lügat-i Muran: Termitlerin dili
- Kitab Hikmet el-İşrak: Fransızcaya çevrilmiş ve birçok kişiye ulaşmıştır. Bu çeviri baya ünlü olmuş İslam ile ilgilenen bilim insanları tarafından kullanılmıştır.
- Risalet el-Tayr: Kuş İncelemesi
- Mantık el-talvihat
- Safir-i Simurgh: Simurgh’ın Çağrısı
- Ruzi ba Cema’at Sufiyaan: Sufiler Topluluğuyla Bir Gün
- Fi Halat el-Tufulliyah: Çocukluk Durumu Üzerine
- Avaz-i Par-i Cebrail: Cebrail Kanadının İlahisi
- Akli Surkh: Kırmızı Akıl
- Fi Hakikat al-Ishak: Aşk Gerçeğine Dair
- Bustan el-Kolub: Kalp Bahçesi