Şafi mezhebinin önde gelen mezheplerinden olan Siracüddin Bülkini, Ömer bin Nasır bin Salih bin Abdulhalık bin Abdülhak el-Kenani el – Kahiri isimleri ile de bilinmektedir. Soyu Ebu Hafs’a dayanan âlimin lakabı Siracüddin olarak gösterilmektedir. Tefsir hadis, usul, fıkıh,kelam ilimlerinde ün kazanmış olan alim, aslen Askalanlıdır. Siracüddin Bülkini, 724 (m.1324)’de doğmuş doğum yeri ise, Mısır vadisi köylerinden olan Bülkini’dir. Henüz 7 yaşında çocukken bile Kur’an-ı kerim ve Şatıbıyye ,Muharrer,Kafiye Şafiyye,Muhtasar -ül-usul gibi kitapları hatmeden ve eZbere bu ilimleri ve tefsirleri okuyabilen alim , son derce başarılı bir bilgin olarak yer edindi. Babası ise 12 yaşında iken ilim öğrenmesi için onun her zaman yanında oldu ve onu ilim öğrenmesi için Kahire ‘ye gönderdi. Her harfini büyük bir özveri ile ezberlediği fıkıh kitaplarını ise, Takıyyüddin Sübki ve Celaleddin Kazvini gibi dönemin en bilgin alimlerine dinletmeyi başardı. Keskin zekâsı, kuvvetli hafızası, kavrayışlı halleri ile dikkat eken âlim, kısa bir sürede ilim ve tefsir tarafını daha da güçlendirdi.
Siracüddin Bülkini İslami Felsefesi ve İlim Başarısı
Kahire’yee gidip orada yerleşen ve tefsir fıkıh ilminde oldukça ileri seviyede bir ilim kudreti gerçekleştiren Siracüddin Bülkini, meşhur İzzeddin bin Cemâ’a İbn-i Adlan gibi alimlerden de ilim öğrendi ve icazet almasını da bildi.İbn-ül –Kamah,İbn-i Gali,Şhabüddin bin Keşta’di ,Ebü’l Ferec bin Abdulhâdî gibi isieriden hadisi şerif dinledi. Ünlü alimlerden aldığı hadis ilmini yeniden yorumladı ve Peygamberimizi sancağı altında yürümeye devam etti. Babası ile birlikte 740(m.1339) yılında hac farizasını yerine getirdi ve sürekli olarak tasavvuf ilmini geliştirmeyi denedi. Kamilliye’de oturan ve buranın Nazırına şiirler okuyan âlim nazırdan kendisine ev tahsisi edilmesini istedi. Zamanın en büyük âlim ve fıkıh bilgini olarak âlim, kuvvetli hafızası faziletli ilim dağarcığı kazanmıştı. Heybetli olduğu kadar güçlü ilim feyzi ile dikkatleri üzerine çeken âlim, insanların dertlerini dinler, her safhada çevrine umut ve şifa aşılayan bir âlim olarak tasavvuf ilmine çok büyük katkılar sunmuştur. Siracüddin Bülkini, 805 (m.1403) senesinde Kahire’de vefat etti ve Hirat’ta kendi adına yaptırılan medrese yanında toprağa verildi.