Siracüddin-i Kayseri (Sirac bin Müsafir) Kimdir? Eserleri ve Hayatı

Anadolu’da bilinen en bilenen ve en ün kazanmış İslam âlimlerinde olan Siracüddin-i Kayseri (Sirac bin Müsafir)  fıkıh bilimi âlimlerindendir. Lakabı Siracüddin olarak bilenen alim,  Sirac bin Musafir bin Zekeriyy,bin Yahya  bin İslam  bin Yusuf   el  -Kayseri  er –Rumi  el –Makdisi   olarak tanınmaktadır.  Çeşitli isimleri ile ün kazınmış olan âlim, Kayseri’de yetişen en takva sahibi âlimlerinden olarak bilinmekledir. Âlim 795 senesinde  (m.1393)  ‘de Meshed kasabasında doğmuş fıkıh ve tefsir ilimlerini baştan sona hatmeden en başarılı bilginlerden olarak adını ve ilmi kariyer başarısını kanıtlamayı bilmiştir.  Meşhed beldesinde eğitim hayatına bir üre devam eden âlim burada ilmi kariyerini şekillendirmeyi de ihmal etmedi.  Âlim bir süre sonra Acem beldesine gitti ve orada akli ilimleri görerek hayatı boyunca farklı ve yararlı pek çok tefsir ilme adeta imza attı.  Acem beldesi dönüşü sırasında Molla Fenari ile görüşme fırsatı yakalayan âlim,   onu talebeleri arasına katılarak daha bilinçli ve hızlı bir öğrenme sürecinin de içine girmiş oldu.

Siracüddin-i Kayseri (Sirac bin Müsafir) ‘in İslami Âlim Becerisi ve Tasavvuf İlmi Mahirliği 

Fıkıh,tefsir, hadis, sarf,nahiv,me’ani,beyan ve  daha  pek çok başka ilme de imza atan Siracüddin-i Kayseri (Sirac bin Müsafir)    başarılı ilmi  faziletlerini de  bu sayede  kazanmış oldu. Bir müddet talebe okutmayı sürdüren âlim, sonrasında tasavvufi ilimlere büyük ölçüde sarıldı ve faydalı bir bilim nefesi olma yolunda hızla ilerledi. Tasavvuf yolunda Ebu Bekr Zeynüddin –i Hafi gibi dönemin önde gelen alimlerinden ders alma heyecanını  sürdüren  bilgin, 828 (m.1424) senesinde   hac  farizasını yerine getirdi. Hac dönüşünde Kudüs’e yerleşen bilgin zamanla onun fıkıh ilim kudreti görenlerin ziyareti ile taçlandırıldı.

Dolup taşan ziyaretlerin ayanı sıra daha pek çok ilim kaydı gösteren söz, eylem ve davranışları âlimi birkaç adım daha ileriye taşıdı ve dünyanın dört bir yanından onu görü derviş bu zatla konuşmak isteyen insanlarla dolup taştı. Bildiklerini anlatmakta olan mahirliği, ustalığı ve rahatlığı âlimin daha çok takip edilmesinde birebirdi. Tedkik ve tahkik (İnceleme ve araştırma) aşamasında olan ustalığı onu her zaman başarılı bir âlim olarak İslam dünyasına tanıttı. Ders anlatma ustalığı fıkıh ilmi inceliği ve ustalığı ile âlim İmam-Gazali’nin ihya kitabını kendine rehber ederek İslam ilim terminolojisine adeta yön verdi. Siracüddin-i Kayseri (Sirac bin Müsafir )Kudüs’te bir medrese yaptırarak iyilik ve ihsan sahibi bir zat olarak ne kadar başarılı bir âlim olduğunu da bu sayede kanıtlamış oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir