Tasavvufta Ruh Eğitimi

Tasavvufun manevi emri nedir? Ruh eğitimi nedir? Nasıl yapılır? İnsan beden ve ruhtan oluşur. İnsan için mutluluk ancak fiziksel ve ruhsal yapısının güçlendirilmesiyle elde edilebilir. Bedeni güçlendirmek ve ruhu güçlendirmek için aynı veya daha fazla önlemler alınmalıdır. Kötü etkilerden uzak olmayan ruhlar doğal olarak kötü davranış tuzağına düşeceklerdir. Zayıflık oluşacak ve bu zayıflıklardan dolayı ruh beden gibi hastalanacaktır. Hasta ruh, mümini tıpkı beden gibi mutsuz ve anlamsız kılar. Depresyon ve ıstırap kaçınılmazdır.

Tıpkı insan vücudunun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri almadığında neşesini ve canlılığını yitirmesi gibi, zihinsel beden de aynı şekilde beslenip zayıf kaldığı taktirde zihinsel zayıflıklar meydana gelecek ve insanları kuşatacaktır.

Ruh Eğitimi ve Zikir

İnsan denmesinin gerçek anlamı beden değil ruhtur ve ruh Yüce Allah’ın sırrıdır. İnsanın ana unsuru ruhtur ve onun temel unsurlarının bu dünya hayatında korunması ve beslenmesi gerektiğini bilmiyoruz. Ancak bu şekilde insanlar bu hayatta mutluluk bulabilir. Ruhunu mutlu ve huzurlu bir hale getirebilen insan gerçekten de hayatında samimi bir şekilde mutlu ve huzurlu olabilecektir.

Kişi ne kadar güçlü olursa olsun, ruhen beslenip zenginleşmezse mutsuz ve sıkıntılı hissedecektir. Çünkü ekonomik kazanç, mutluluk getiren bir faktör değildir. Materyal insanlığa refah getirse veya insanlığa refah getirdiği düşünülse bile, gerçek barış ve refah ruhun zenginleştirilmesiyle elde edilir.

Ruhu doyurmanın tek şartı imanla yaşamaktır. İnancın ruhun ana besini olduğunu söylemek yanlış olmaz. İman yolunda yapılan tüm eylemler ruhu besleyecektir. Bunda çeşitli dünyevi meseleler vardır. İnançlara uygun yapıldığı sürece.

Nefsi Eğitme Aşamaları

Ruh eğitimi, ruhu besleyen ve destekleyen faktörlerin tümüdür. Böylelikle ruh daha da güçlenir ve insanlık huzura kavuşur. Huzurlu bir adam mutlu bir adamdır. Tanrı’nın kendisine bahşettiği güzel hayatı ve mutluluğu yaşadı ve Tanrı’nın kendisine bahşettiği hayatı yaşadı. Bir sorunla karşılaşsa bile bunun Allah’tan olduğunu ve acısının büyük ölçüde azalacağını anlar. Allah verir ve Allah geri alır. Bu farkındalıkla ruhunu güçlendiren kişi, tefekkürle de sıkıntı ve acıyla karşılaşacaktır. Bir materyalist gibi, kendisine asla cevaplayamayacağı sorular sormazdı, “Neden oldu, neden zamanı geldi?

Kendine güvenen ve düşünceli bir insan, sıkıntısını Allah’ın bir tecellisi olarak görür ve bunu kabul etmek için eğilir. Bu şekilde maneviyat çok rahatlamış olur. Öyle bile olsa, can sıkıntısını bir tür mutluluğa dönüştürmek anlamına da gelir.

Bu tür bir dünyevi yaşamın aslında sadece manevi zenginlik ve olgunluk ile elde edilebilecek bir test alanı olduğunu bilmek. Ağrının şiddeti ne olursa olsun meditasyon ve beslenmeyle zenginleştirilmiş bir besleyici yapıya sahip olan kişi bu ağrılarla olgun bir şekilde yüzleşebilir.  Bu zihinsel olgunluğun sonucudur.

Ruhsal olarak olgunlaşmamış ve donanımsız bir kişi ancak bu şekilde yaşayabilir. Hayatı, kısa vadeli neşe ve tutku dolu hayatı etrafında dönüyordu. Bu yaşam tarzına sahip insanlar, olanlar karşısında öfkeli, asi ve anlamsız mücadeleler hissedeceklerdir. Tek çare Allah’a saklanmak ve Allah’ın çizgisine göre yaşamak ve kendinizi ruhen donatmaktır.

Ruh Eğitimi

İnanç ilkelerini yerine getirmek, bir insanın kendisini manevi olarak donatmasının tek yolu değildir. Bir kişiye karşı zorunlu eylemlerdir. Bu davranışlar, insanları olgunlaştırır, Tanrı bilincini ve onun da ölümlü olduğu bilincini, ancak diğer davranışlarla da desteklenmelidir. Bu kişi bu ibadetleri yerine getirmez ve bunu hayata yansıtmazsa manevi olgunluğa ulaşmıştır. Dua olgunlaşmamış ve kişiyi belli bir seviyeye getirmemişse, o zaman kişinin imanı zayıf olacaktır. Bu tür insanlar zihinsel olarak donanımlı olmadıkları anlamına gelir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir