Timur Han, 1336 yılında Semerkant bölgesinde dünyaya gelmiştir. Kaynaklara göre, Semerkant yakınlarında yer alan; Şehri Sebz’e bağlı Hoca Ilgar köyünde doğduğu belirtilir. Timur İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarı unvanına sahip Timur, uzun ve geniş kapsamlı başarı dolu bir yaşam mücadelesine sahiptir. 1405 yılında ise Otrar’da hayatını kaybetmiştir.
Timur, 1370 yılında Çağatay Hanlığın batısını kontrol altına alarak ilk defa askeri bir lider başarısını göstermiştir. O tarihten itibaren, birden fazla yere düzenlediği seferler ile günümüzdeki; Orta Asya, Rusya ve İran, Hindistan, Afganistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Irak ile Suriye’yi kapsayan toprakları ele geçiren Timur Han; 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı’nda Osmanlı padişahını da mağlup etmiştir. Yıldırım Bayezıd mağlup olmuş ve Timur’a esir düşmüştür, böylece Anadolu’ya hakim olduğu ifade edilir. Timur, düzenlediği seferlerde sağ ayağından darbe aldığı için, ayağı aksar, bu sebeple de; Aksak Timur lakabıyla da anılmıştır. Türkçeleşmiş hali ile Timurlenk olarak bilinirken, batılılar tarafından ise Tamerlane denildiği belirtilir.
Timur Han ve Seferleri
Timur’un düşüncesine göre, planladığı seferler ile; Cengiz Han’ın ölümünden sonra parçalanmış toprakları ve onun torunları tarafından kurulan; Çağatay Hanlığı ve İlhanlılar ile Altın Orda kalıntılarını, kapsayan geniş bir Cengiz İmparatorluğu kurmaktır. Böylece parçalanan tüm bölgeleri tek bir siyasi çatı altında, yeniden canlanmayı arzulamıştır. Seferlerini her defasında buna göre düzenleyen Timur, genel olarak isteğini tam anlamıyla gerçekleştirememiş olsa da; büyük çoğunluğunu elde etmeyi başarmıştır.
Timur Han, öncelikle birleştirdiği Çağatay ulusunun başına geçmiştir. Daha sonra ise batıda yer alan Hülagu Han toğraklarını, hükümdarlığına dahil etmiştir. Ardından ise, Altın Orda bölgesinin üzerinde egemenli sağlamaya çalışmış ve elde etmiştir. Fakat 1405 yılında, Çin’i fethetmek üzere düzenlenen seferlerde yolda hastalandığı belirtilir, rahatsızlığı sonucu ise hayatını kaybetmiştir. Timur’un, yaşamı boyunca, kendine örnek olarak aldığı; Cengiz Han yasalarına bağlılık gösterdiği kaynaklarda belirtilmektedir. Ayrıca, Cengiz Han soyundan gelen, Kazan Han’ın kızı olan, Saray Mülk Hanımı nikâhına almış ve damat anlamına gelen, Küregen, lakabını taşımaya da hak kazanmıştır. Cengiz Han’ın soyundan olmadığından dolayı da, Han unvanı yerine “Emir” unvanını kullandığı belirtilir. Aynı zamanda, yaşamı boyunca; kukla dahi olsa, Cengiz Han soyundan birini her zaman yanında, Han olarak taşıdığı ifade edilir. Böylece Cengiz Han yasalarına da bağlılığını her defasında göstermek istemiştir.
Timur Han, Cengiz yasasını uygularken, aynı zamanda; kendine İslam’ın Kılıcı şeklinde atıfta bulunarak fetihlerini meşrulaştıran İslami semboller de kullanmıştır. 1398 yılında, Hindistan Delhi Sultanlığı ve 1401 yılında Suriye’de yer alan Memluk Devleti’ni ele geçirmiştir. Ayrıca 1402 yılında da, Ankara Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ne karşı zafer kazanarak, İslam dünyasındaki en büyük güç konumuna gelmeyi başarmıştır.
Tarihçilerin yorumlarına göre; Timur için yasa her zaman şeriattan önce gelmiştir. Bunu seferlerine ve başarılarına da yansıtmıştır. Seferlerinin en kanlısı ve uzun süreni ise, Batı Asya seferi olduğu ifade edilir. Üç defa yapılan Batı Asya seferinin ilk üç sene ve ikincisi beş sene sürerken, son seferi ise yaklaşık yedi yıl sürdüğü ifade edilir. Her defasında kanlı ve oldukça yıkıcı seferlere karşın, sefer düzenlediği ülkelerde, alimlere ve sanatkarlara el sürülmesine izin vermemesi ile dikkat çekmiştir. Onların asla incitilmesine izin vermemesi Timur Han karakterinin, bilgiye ve sanata her zaman hürmet gösterdiğini göstermiştir. Teslim olanlara zarar verilmesine izin vermese de, ilerleyen süreçte; ustaları ve sanatkarları başkenti Semerkant’ta toplamıştır. Böylece Semerkant imarına önem verdiği ifade edilir.
Timur Han tarafından kurulan devletin; Türk-Moğol devlet esasları ile Türk-Moğol askeri teşkilat unsurları ve ayrıca; İslam ile İran medeniyeti unsurlarının birleşimi olduğu belirtilir. Timur, başarılarının ileri dönemlerde de bilinmesini istediği için; katiplerine, Türkçe ve Farsça günlük tutturmuştur. Bu nedenle de, Timur Han’ın hayatı ile alakalı sağlam bir kaynak olarak; Nizameddin-i Şami ve Şerefeddin Ali Yezdi’nin Ẓafername’leri olduğu bilinmektedir. O dönemde, Semerkant’ta tuttuğu önemli ve bilinen sanatkarlardan bazıları şöyledir; Abdüllatif Damganlı, Mahmud-Cemaleddin Ahmed Harizmli, Abdülkadir b. Gaybi Meragalı gibi isimlerdir. Timur Han’n yaşamı ve seferleri ile alakalı, geniş ve kapsamlı bilgi sahibi olmak isteyenler için; birden fazla çeşitli kaynaklar mevcuttur. Tarih kitapları dahilinde de daha geniş kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz.