Tövbe etmek ve bağışlanmak önemlidir çünkü insanı sıfırdan yaratan Yüce Allah, insan emir ve yasaklarını yerine getirmek için şartlar koyar, ancak bu şekilde gelecek nesillerde mutlu olabiliriz. Kuran, insanların ve toplumun uğrayacağı tüm bunalım ve kötülüklerin kökeninin emir ve yasaklara uyulmamasından kaynaklanacağını bir kez daha teyit etmektedir. Dolayısıyla insan, yaptıklarının veya yapmadıklarının yükünü taşır, bu dünyada ve gelecekte mükafatlandırılacaktır. Çünkü Allah, kuluna zulmetmeyecek ve er ya da geç ona hak ettiğini verecektir. Bazen dünyaya verildi, bazen de ahirette verilir. O yüzden Allah’ın biz Müslümanlar için koyduğu tüm kurallara, yasaklara ve emirlere uymamız gerektiğini unutmayalım ve bunun sonucunda da bize ödülünü mutlaka vereceğini aklımızdan çıkarmayalım. Ödülünün geciktiğini veya gelmediğini düşünüp O’na isyan etmeden sabırlı bir şekilde hareket etmemizde bizim için büyük faydalar vardır.
Allah’tan Özür ve Merhamet İstemez
Allah, ilâhi düzen ve yasaklara karşı çıkanlara ve günah işleyenlere çoğu kez tövbe etme imkânı sağlar. Aksi halde kullar kendisini bekleyen Allah’ın azabından asla kurtulamayacaktır. Bazen dünya hayatında bu işkenceden muzdarip olur ve ahirette de bu acılardan kurtulamaz ve devam eden bu işkence onun için vardır. Allah bazen cezayı erteliyor ve sonra acılarını bazı günahkârlara gösteriyor.
Dünyada, özellikle gelecekte mutlu olmak isteyen kişinin günahlarından arınması gerekir. Çünkü cennetin kapıları saf ve masumlara açık olacak. Bu nedenle, suçlu kullar Allah’tan af dileyecek, merhamet dileyecek, af ve tövbe için dua edecektir. Allah Rahman ve Rahimdir. Günahkâr kullarına tövbe kapılarını her zaman açık tutmuştur ve onlar için ölene kadar kapanmayacaktır. Allah affedicidir.
Allah’tan Af Dilemek
Müslümanların günahlarından tövbe etmeleri onların bir sorumluluğudur. Bu görevi ölüme kadar sürdürür ve kişi ölümüne kadar Allah’tan tövbe eder. Çünkü kullar kasıtlı veya kasıtsız suç işleyebilirler. Bu nedenle Allah her zaman tövbe kapısını açar ve kul son nefese kadar tövbe edip Allah’tan rahmet dileyebilir. Çünkü Allah, tevbeyi kabul eden ve günahları bağışlayandır. Nazik, hoşgörülü ve bağışlayıcıdır. Kuran, insanın hatalar üzerine yaratıldığına işaret eder, bir kul ne kadar kaçınır ve hata yapmaz ise o kadar yükselir. Peygamber Efendimiz hadis-i şerifinde, hata yapanın en güzelinin tövbe eden ve Allah’tan mağfiret isteyenler olduğunu bildirmiştir. Biz Müslümanlar ise bu hadisi şerifi örnek alarak bir günah işlediğimiz takdirde veya şüpheye düştüğümüz zaman Allah’tan her zaman istiğfar ve tövbe isteyeceğimizi aklımızda bulundurmamız gerekir.
Kişi hangi günah veya kusur işlediyse affetmek ve tövbe etmek zorundadır. Namaz kılmayabilir, oruç tutmayabilir, sadaka vermeyebilir, hile yapabilir, yalancı olabilir, zina yapabilir, faiz ödeyebilir, içki içebilir, haram yiyebilir ve daha birçok günah işleyebilir. Allah’tan asla ümidini kesmeyin, her zaman açık olan tövbe kapısına başvurun. Elbette kullarının haklarına karşı bir suç işleniyorsa tövbenin yanında, haklarını bozan kişiden de helal alınmalıdır. Allah katında affolunmayan tek günahın ise kul hakkına girmek olduğunu da unutmayalım.
Rabbimizden Af Dilemek
Her halükârda, günah ne işlenirse işlenilsin, inananlar bilmelidir ki, Allah’ın rahmetinin öfkesinden daha büyüktür. Kullarına karşı nazik ve naziktir. Duaları ve tövbeyi kabul eder ve günahları bağışlar.
Kuran’ın birçok ayetlerinde Yüce Allah’ın bağışlayıcı olduğuna açıkça işaret edilmektedir. Kuran’ın yine birçok suresinde Allah’ın rahmetinden dolayı asla ümidimizi kaybetmememiz gerektiğini, yine ondan af dilediğimizde Allah’ın çok merhamet edici olduğuna işaret eder.
Allah herkesin tevbesini kabul etsin.