Ebu Abdullah künyesine mensup olan soyu İslami fıkıh bilginlerine dayanan Zübeyr Bin Bekkar hadis ilminde önde gelen âlimlerden olarak tanınmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen alinin vefat tarihinin ise 256 (m.869) senesi olduğu bilinmektedir. Hayatını adeta ilama adamış olan âlim İslami ve fıkıh bilimlerinde oldukça ileri seviye bir âlim olduğu gözlenmiştir. Âlim Süfyan bin UyayneNadr bin Şumeyl, Ebu Hasen el Medaini, Abdullah bin Nafi es- Saiğ, İbrahim bin Münzir gibi alanında ün kazanış âlimleri kendine rehber edinerek onlar tarafından rivayet edilen ve topluma tavsiye edilen bir âlim olarak gösterilmiştir. Zübey bin Bekkar ‘da hem kendi çağdaşlarına hem de kendinden sonra elen alim ve İslami fıkıh alimlerine büyük ölçekte örnek olmuş kendi ilmini sınırları dışına çıkarabilmeyi başarmıştır. Ahmed Bin Yahya Sa’leb, Muhammed bin Ahmed bin Berra gibi İslam ve tasavvufi fıkıh bilginlerine örek olmayı başaran alim rivayette bulunma şerefine nail olmuştur. Çeşitli İslami bilginlerince de devirler boyu rivayet edilme kudretine sahip olan âlim her devirde muhakkak tavsiye edilen bir faziletli veli olarak kabul edilmektedir.
Zübeyr bin Bekkar Başarılı İlim Yolculuğu ve İslami Bakış Açısı
İbadetlere olan düşkünlüğü güzel ahlak bilinci, din felsefesi daha nice tefsir ilim kudreti âlimin ün kazanmasında başlı başına önemli etenlerdendir. Kuran’ı kerimi hıfzetme yeteneğinin yanı sıra pek çok ilim seviyesinde başarı gösteren Zübeyr Bin Bekkar, hem devrinde hem de sonrasında olabildiğince faydalı ve başarılı bir kariyer edinme safhası geçirmiştir. Kureyş kabilesi hakkındaki bilgileri ve onlar hakkına yazdığı ulvi nitelikli her eser ve ilim safhası onun kadılık yapma sürecine aktif bir şekilde kolaylıklar sağlamıştır. Mekke-i Mükerremede kadılık yapma derecesine yükselen âlim Bağdad’a gelip buralarda da talebelerine ders verme kudretine nail oldu. Hicaz’a giderek orada da İslami kariyerine geniş ölçekte fayda sağlayan âlim zamanın valisi Muhammed bin Abdullah bin Tahir ile iyi ve faydalı münasebetler geliştirmesini de bildi. Huzura çıkan âlim vali tarafından hürmet ve ikram görür, ona manevi ikliminde feyz ve ikramlarda bulunmaya ihmal etmezdi.
Allah’ın varlığına ve birliğine her adımda teşbih eden Peygamber sünneti saniyesinden asla vazgeçmeyen âlim olarak başarılı bir ilim yolculuğunun da içinde oldu. Âlim ayrıca, bir dönem valinin yanında kadı ve ona kendi ilim kudretinden faydalı İslami bilgi hazinesinden dini ilimler nakşettirme kudretine nail oldu. Her dönem yeniden ayağa kalmasını başaran alim topluma öğrendiği İslami fıkıh ilimlerinden büyük ölçekte faydalı bilgiler sunamaya devam etti. İbadetlerini aksatmadan devam e den gece kıldığı Teheccüt namazı ile nefsani bütün duygulardan sıyrılan alim ibadetlerin gücüne inanan tefsir kudreti gelişmiş bir alim olarak adeta iz bıraktı. Bu süreçte Zübeyr Bin Bekkar, Peygamber sancağında duran onun hadis ve fıkıh ilim derecesinde etkilenen âlim seyyah olmasını yanında güzel ahlak sahibi başarılı ve ilim derecesi gelişmiş bir manevi olgunluğa erişmiş İslami bilgin olarak gösterilmekteydi.